kırık bir zamanın arifesinde,
acıyı buldumdu.
yazdım, çok yazdım. dönüp durduğum bu semada, kırıktım, çizdim dokunduğum yerleri. döndüm, ve yazdım. döndüm, topladım kırıklarımı, yazdım. topladım kırıklarımı, tekrar kırıldım.
nasıl her kelime bana ait ve her cümle benden bağımsızdı. gün geçti, kırıktım, topladım.
bir çocuk ne zaman öğrenir acıyı. başından beri iyiliğe inandırılan bir neslin bireyi; acıyı bana göre erken, kimine kıyasla geç buldum.
yitirdiklerim. elimi uzatmadan yandıklarım, korkmadan daha da yaklaştıklarım. gönül yorgunluklarım. ders aldığım ve alamadığım hatalar. üzerinde tekrar tekrar yürüdüğüm can ve cam kırıklarım oldu, aşağı hiç eğmeden başımı, tek bir noktaya kilitlenip. tek bir noktaya.
kafamdaki bulutlardan gökyüzünü göremedim çoğu zaman. iç bulantısından gözlerimi açamadım. belki korktum gözlerimi açmaktan.
sonraları, tüm kırıkları toplayıp temizledikten sonra semayı, kilitlenip o tek noktaya, acıya kilitlenip, sadece görmeyi öğrendim.
"ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata."
neydi benden, herkesten değerli olan?
herkes'ti, herkes'ten değerli olan.
bırak gönlüm düşsün kubbe, sen dönerken düşsün.
kaç sema var gözünün görebildiği?
kaç sema var yüreğinde saydığın.
hangi gerçeği dosdoğru görebildi gözün. gördüğün gökyüzü başkalarının da seması değil mi.
insan aynı kubbe altında paylaşır acısını, bilmeden, ses etmeden. acıyı toplaya toplaya yorgun düştüğünde gün gelip, gölgesine sığındığın o kubbedir görebildiğin.
ancak gönlünde duran,
acıtan, parçalayan ömrünü, yoluna serilen can parçalarındır.
kim toplar senin için tırnaklarıyla
acıyı kanırtarak, tırmalayarak kim kazar yolunu.
kim serilir yoluna, ömrünü önüne katıp.
herkesti, herkesten değerli olan. unutma.
bırak gönlüm, düşsün.
düşsün bu kubbe de.
düşsün bu kubbe gibi, sen de.
üstüme atılan ölü toprağıdır.
her zerresini atamazsın üstünden. yeni topladın kırıklarını. kan içinde üstün başın. yapışır kalır, ölü toprağıdır.
insan acıyı ya paylaşır, ya da gömer o ölü toprağına. gömülür kendi de. acıyla. kül tekrar yanmaz, bir daha ateş tutmaz yüreğin. "her ateş, önce kendi yanını yoklar sevdiğim"
o yüzden saçma küllerini diye, acıya kilitlenip kaldığında, üstün örtüldüğünde, veya
dönerken gönlünün semasında
(yorgunsun)
bir gölge altında.
kilitle dudaklarını acıyla.
acıyla atılan mühür. en sağlamı bu. gücenme.
dönersin tekrar kubbenin altına,
dönersin tekrar kubbenin altında.
..