''konuştum ve ruhumu korudum'' anlamına gelen latince deyim. konuşmakla ruhunu korumak kurtarmak neyi imler sorusunun cevabı ise biraz karışık.
kierkegaard'a göre, yaşam yolunda üç ana aşama, etap vardır: estetik, etik ve dinsel. dolaysızlık ve umutsuzlukla ıralanan estetik aşamadan -varoluşsal sıçramayla- bir üst aşamaya geçiş sorunu kierkegaard'ın either/or kitabının temel sorunudur. bu kitabın adının da gösterdiği gibi bir seçim sorunudur. kişi ya estetik aşama içinde umutsuzca, kimi zaman da umutsuzluğunun farkında bile olmadan yaşayacak ya da bir üst aşamayı, etik olanı isteyerek seçecek, bu aşamaya varoluşsal sıçramasını gerçekleştirecektir. buradaki seçim, kierkegaard'a göre, etik olanın kendini açığa vurmasıdır. kişi etik olanı seçtiğinde başka bir kişi haline gelmez: kişi kendini seçmiştir; estetik aşama içinde parçalanmış olan kişilik yeniden kazanılmıştır. bu anlamda seçme yoluyla kişinin kendini bulması, kendisi olarak kalması etik olanı gösterir. burada kierkegaard, kişinin kendisi olmasıyla kendisi olarak kendini korumasıyla kurtarmasıyla paradokslu tarzda kişinin kendini feda etmesi, silmesi arasında bir bağ kurmaktadır. bu tarzdaki kişiler, sokrates, agamennon, brutus örnekleriyle tanımlanan trajik kahramanlardır aynı zamanda.
mesela sokrates, eylemi nedeniyle mahkum edilen böylesi bir entellektüel kahraman "son söze sahip olmalı ve bu sözü korumalıdır." sokrates kendi ölümüyle kendini gerçekleştirmiştir. ölüm anında sessiz kalmaz, konuşur ve konuşmasıyla "evrenseli dile getirir." son sözünü söyler, son sözüyle kendini korur.
marx için insanı insan yapan şey ve içinde bulunulan koşullarda insanlıktan çıkaran şey "çalışma"dır. marx bu hakikati gerek elyazmalarında gerek kapitalde defalarca yinelemiştir. marx inatla bu hakikati, evrenseli dile getirir. çünkü onun dile getirdiği, dile getirilebilir bir şeydir: insanın çeşitli olanaklara sahip, bu olanakları çalışma yoluyla gerçekleştirebilen bir varlık olduğu ve modern kapitalist toplumda insanın bu olanağını gerçekleştiremediği; bu toplumsal koşullar içinde insanın hayvansala, hayvansal olanın ise insansala dönüştüğü. marx'ın kendisi her koşulda bu hakikati dile getirerek kendini korur. ruhsuz dünyada ruhunu kurtarır. tıpkı sokrates gibi etik olanı seçer. bununla birlikte, rasyonalist bir filozof olduğu için bunun ötesine geçmez. kierkegaard sonsuzluğu tam olarak anlatılamaz olanın yaşanmasında görür. marx ise sonsuzu etik olanda yakalar.
deniz gezmiş de bu bağlamda sokratese benzer bir örnek olarak verilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder